Yapay zeka nedir? İnsanlık için ne gibi bir öneme sahiptir?
Yapay zeka, bir bilgisayarın veya bilgisayar kontrolündeki bir robotun çeşitli faaliyetleri zeki canlılara benzer şekilde yerine getirme kabiliyetidir.
Yapay zeka çalışmaları genellikle insanın düşünme yöntemlerini analiz ederek bunların benzeri yapay yönergeleri geliştirmeye yöneliktir.
Bir bakış açısına göre, programlanmış bir bilgisayarın düşünme girişimi gibi görünse de bu tanımlar günümüzde hızla değişmekte, öğrenebilen ve gelecekte insan zekasından bağımsız gelişebilecek bir yapay zeka kavramına doğru yeni yönelimler oluşmaktadır.
Bu yönelim, insanın evreni ve doğayı anlama çabasında kendisine yardımcı olabilecek belki de kendisinden daha zeki, insan ötesi varlıklar meydana getirme düşünün bir ürünüdür.
Bu düş, 1920′li yıllarda yazılan ve sonraları Isaac Asimov’u etkileyen modern bilim kurgu edebiyatının öncü yazarlarından Karel Capek’in eserlerinde dışa vurmuştur.
Karel Čapek, R.U.R adlı tiyatro oyununda yapay zekaya sahip robotlar ile insanlığın ortak toplumsal sorunlarını ele alarak 1920 yılında yapay zekânın insan aklından bağımsız gelişebileceğini öngörmüştür.
Yapay beyin, sembolik bir yaklaşımla insan aklına benzetilmiş bilişsel süreçler ve yapay bilinç sistemi, insan aklı kadar esnek ve duyguları olan bir irade ( karar alma yetisi ), uzman sistemler kadar yetkin bir bilgi birikimi sayesinde yapay zeka, gelecekte insan zekasına bir alternatif oluşturabilir. Bilginin hesaplanması matematiksel gelişme ile mümkün olabilir.
Çok yüksek döngü gerektiren problemlerin çözümü, satranç oyununda en iyi hamleyi hesaplamak veya görüntü çözümleme işlemlerinde bilgiyi saymak yerine hesaplayarak sonuca ulaşılabilir. Yeni matematik kuantum parçacık davranışlarını açıklayacağı gibi, kuantum bilgisayarın yapılmasına olanak verir.
0 yorum:
Yorum Gönder